Yaygın olarak cinsel yolla bulaşan, cilt ve mukozalarda enfeksiyonlara neden olan HPV virüsü hakkında doğru bilinen yanlışlar, virüsün yayılmasına neden olurken, önlem alınmasını da geciktirebiliyor. İşte HPV hakkında toplumda yaygın olan inanışlar…
- Halk arasında siğil olarak bilinen HPV (Human Papilloma Virüsü) hakkında toplumda yaygın olan yanlış inanışlar, virüsün yayılmasına neden olurken, bireylerin sağlıklarını korumasını zorlaştırıyor, ayrıca HPV’nin yayılımını hızlandırıyor.
Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Akif Diri, HPV’nin cinsel yolla en sık bulaşan virüs olduğuna dikkat çekerek “Cinsel açıdan aktif bireylerin yaklaşık %80’i hayatlarının bir döneminde HPV ile enfekte olur. Ancak çoğu kişi bunu fark etmez çünkü HPV genellikle belirti vermez ve kendi kendine geçer. HPV, cinsellikle ilişkili bir virüs olduğu için birçok toplumda hakkında konuşmak hâlâ tabu. Bu da farkındalığı azaltıyor ve virüsün sessizce yayılmasına yol açıyor” uyarısında bulundu.
SADECE KADINLARDA GÖRÜLMEZ
Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Akif Diri, toplumda HPV hakkında en yaygın 3 yanlış inanışı ve buna karşılık bilimsel gerçekleri özetledi:
“HPV sadece kadınları etkiler zannediliyor. Oysa erkekleri de etkiler. Erkeklerde genital siğiller, penis, anüs, boğaz ve dil kökü kanserleri, sperm kalitesi bozuklukları görülebilir. Üstelik erkekler çoğu zaman belirti göstermeden taşıyıcı olabilir ve partnerlerine bulaştırabilir. Bu inanış nedeniyle erkekler hem test yaptırmaz hem de aşıdan uzak durur.
HPV’nin sadece çok eşli kişilerde görüldüğünü düşünmek de yanlıştır. HPV, tek bir cinsel temasla bile bulaşabilir. Tek eşli ilişkide dahi bir partner taşıyıcıysa, bulaşma mümkündür. Sadakat, bulaş riskini azaltır ama tamamen ortadan kaldırmaz. “Ben tek eşliyim, bana bir şey olmaz” düşüncesi çok tehlikelidir.
HER ZAMAN SİĞİL ÇIKMAZ
HPV’nin siğiller yardımıyla hemen belirti verdiğini düşünmek de doğru değildir. HPV enfeksiyonu çoğu kişide belirti vermez. Vücut genellikle virüsü 1–2 yıl içinde temizler ama bu süreçte kişi bulaştırıcıdır. Siğil çıkmaması, virüs taşımadığınız anlamına gelmez. En tehlikeli olan tipler (örneğin HPV 16 ve 18) sessiz ilerleyip kansere yol açabilir. Belirti olmaması kişiyi “sağlıklıyım” sanısına sokar ve başkalarına fark etmeden bulaştırmasına neden olur.”
AŞI KANSERE KARŞI YÜZDE 90 KORUMA SAĞLAR
HPV’den korunmak için erken tarama yapılması, sigara, alkol gibi zararlı alışkanlıklardan uzak durulması ve bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinin önemli olduğunu hatırlatan Doç. Dr. Akif Diri ayrıca HPV aşılarının, en tehlikeli ve en yaygın tiplere karşı koruma sağladığını söyledi. Doç. Dr. Akif Diri “Aşı, HPV’nin yol açtığı kanserlerin %90’ından fazlasına karşı çok güçlü koruma sağlar” dedi.
HPV’ye karşı toplumsal farkındalığın çok düşük olduğunu ifade eden Doç. Dr. Diri, bunun en temel sebebinin cinsel yolla bulaşan hastalık damgası olduğunu söyledi. Doç. Dr. Diri “HPV, cinsel temasla bulaştığı için toplumda hâlâ tabu olarak görülüyor. Aileler, öğretmenler, hatta bazı sağlık çalışanları konuyu konuşmaktan kaçınıyor. Bu da bilginin yayılmasını ve erken korunmayı zorlaştırıyor. Oysa HPV, cinsellikten ziyade bir sağlık sorunudur. Aynı grip virüsü gibi bulaşabilir, ama sonuçları çok daha ağır olabilir. Ayrıca bu virüs sadece kadınlara özgü bir hastalık gibi algılanıyor. HPV en çok rahim ağzı kanseri ile ilişkilendirildiği için erkekler kendini ilgilendirmeyen bir konu gibi görüyor. Oysa erkekler de hem taşıyıcı hem de kurban olabilir (penis, anüs, ağız-boğaz kanseri gibi).” Diye konuştu.
BİLİM DIŞI İDDİALAR AŞIDAN UZAKLAŞTIRIYOR
HPV aşısının “erken yaşta cinselliği teşvik ettiği” gibi bilim dışı iddialar olduğunu, bazı ebeveynlerin “Benim çocuğum temizdir, gerek yok” diyerek aşıyı reddettiğini de belirten Doç. Dr. Akif Diri “Oysa HPV aşısı ne kadar erken yapılırsa o kadar etkilidir. Aşı bir korunma yöntemidir, davranış biçimi değil” değerlendirmesinde bulundu.
(İGFA)
