Kurban Nedir? Dini Açıdan Kapsamlı Bir İnceleme
İslam dininde ibadetler sadece Allah’a kulluk bilincini canlı tutmakla kalmaz; aynı zamanda toplumsal dayanışmayı, merhameti ve paylaşmayı da teşvik eder. Kurban ibadeti, bu yönüyle hem bireysel bir kulluk ifadesi hem de toplumsal yardımlaşmanın önemli bir parçasıdır. Kurban Bayramı’nda yerine getirilen bu ibadet, Hz. İbrahim (a.s) ve oğlu Hz. İsmail (a.s) ile özdeşleşmiş sembolik bir bağlılık ve teslimiyet göstergesidir. Bu makalede kurbanın anlamı, kimlerin kurban kesebileceği, kimlerin kesmesi gerektiği, kurban eti dağıtımı, etten kimlerin yiyip kimlere ikram edilebileceği gibi konulara hem genel İslami çerçevede hem de mezheplerin görüşleri doğrultusunda yer verilmiştir.
1. Kurban Nedir?
Tanımı
Sözlükte "yaklaşmak" anlamına gelen kurban, dini literatürde Allah’a yakınlaşmak amacıyla belirli vakitte, belirli şartları taşıyan hayvanı usulüne uygun şekilde kesme ibadeti olarak tanımlanır. Kurban kesmenin temelinde Allah’a olan bağlılık, şükür ve teslimiyet duygusu vardır.
Kurbanın Tarihçesi ve Hikmeti
Kurban ibadeti, Hz. İbrahim’in, oğlu Hz. İsmail’i Allah’a kurban etmeye niyetlenmesi, ancak Allah’ın bu sadakati bir hayvanla değiştirmesiyle başlamıştır. Bu olay Kur’an-ı Kerim’de Sâffât Suresi 102-107. ayetlerinde anlatılır.
Bu olayın hatırasına her yıl Zilhicce ayının 10. günü ve takip eden üç gün içerisinde (Eyyâm-ı Nahr), kurban ibadeti yerine getirilir.
2. Kurban Kimler İçin Gereklidir?
Genel İslami Görüş
İslam’a göre kurban kesmek, mali durumu yerinde olan müminler için bir ibadettir. Ancak bu ibadetin hükmü hakkında mezhepler arasında bazı farklılıklar bulunmaktadır.
Hanefî Mezhebine Göre
Kurban kesmek, akıllı, ergen, mukim (yani seferî olmayan) ve nisap miktarı mala sahip Müslümanlara vaciptir.
Nisap, zekâtta olduğu gibi 85 gram altın veya değeri kadar mala sahip olmaktır. Ancak zekâttan farklı olarak bu malın üzerinden bir yıl geçme şartı yoktur.
Şafiî, Maliki ve Hanbelî Mezheplerine Göre
Kurban kesmek sünnet-i müekkede (kuvvetli sünnet) hükmündedir. İmkânı olan kişinin kesmesi tavsiye edilir ama terk eden günaha girmez.
Ancak bu mezheplerde cemaatle birlikte yaşayan ve imkânı olup da kurban kesmeyen kişiler kınanır.
3. Kimler Kurban Kesebilir?
Kurban kesme şartlarını taşıyan kişilerin yanında, kurban kesme işlemini fiilen yapan kişinin de bazı şartlara uyması gerekir:
Kurban Sahibi İçin Şartlar:
Müslüman olmak,
Akıllı ve ergen olmak,
Mali durumu yerinde olmak (nisap miktarı).
Kurbanı Kesen Kişi İçin Şartlar:
Müslüman olması gerekir.
Kurbanı kesen kişi kurban kesme usullerini bilmelidir.
Kadın veya erkek fark etmez; bilen her Müslüman kurban kesebilir.
4. Kurban Eti Nasıl Dağıtılır?
Kurban etinin dağıtımı da ibadetin önemli bir boyutudur. Bu konuda da hem Kur’an ve sünnet hem de mezheplerin görüşleri yönlendiricidir.
Genel Dağıtım Esası:
Kurban etinin üçe bölünmesi sünnete uygundur:
Bir bölümü ev halkı için,
Bir bölümü akraba, komşu ve dostlara ikram,
Bir bölümü fakir ve ihtiyaç sahiplerine dağıtılır.
Hanefî Mezhebi:
Kurban etinin tamamı fakirlere verilebilir, hepsi evde de bırakılabilir, ama en güzel olanı yukarıdaki şekilde taksim edilmesidir.
Şafiî Mezhebi:
Nafile (adak olmayan) kurbanlarda kişinin etten yemesi sünnettir.
Adağ kurbanı ise tamamen fakirlere verilmelidir; sahibi yememelidir.
5. Kurban Etinden Kimler Yiyebilir? Kimlere İkram Edilir?
Kurban Sahibi:
Kurban sahibi kendi kestiği kurbanın etinden yiyebilir. Bu, sünnettir.
Adak kurbanı hariç, diğer tüm kurbanlardan sahibinin yemesi caiz ve güzeldir.
Aile ve Akrabalar:
Ev halkı, akraba ve komşulara ikram etmek müstehaptır. Bu, İslam’ın teşvik ettiği sosyal yardımlaşmayı artırır.
Fakirler ve Muhtaçlar:
Kurban etinin asıl önceliği fakirler ve ihtiyaç sahipleridir. Onlara verilecek kısımlarda hiçbir karşılık beklenmeden, sadece Allah rızası için hareket edilir.
6. Kurban Kesmeyip Parasını Vermek Caiz mi?
Bu soru modern zamanlarda en çok tartışılan konulardan biridir. Kurban kesmek yerine parasını fakire vermekle ilgili dini bakış açıları şöyledir:
Fıkhi Hüküm:
Hanefî Mezhebi'ne göre, kurban bir ibadet olduğu için bizzat hayvan kesilmesi gerekir. Parasını fakire vermek kurban yerine geçmez.
İmam Ebu Hanife ve talebeleri, kurban ibadetinin sembolik değil, ibadet yönü ağır basan bir fiil olduğunu belirtmişlerdir.
Şafiî ve diğer mezhepler de aynı görüştedir: kurbanın bedeni ibadet oluşu nedeniyle sadece sadaka vermek yeterli olmaz.
Modern Yorumlar:
Bazı çağdaş İslam alimleri, kurban kesmenin mümkün olmadığı savaş, salgın gibi özel şartlarda sadaka verilmesini caiz görebilirler. Ancak bu, genel bir kural değil, zaruret durumu olarak değerlendirilmelidir.
Sonuç
Kurban ibadeti, İslam’da derin bir sembolik ve toplumsal anlam taşır. Hem Allah’a teslimiyetin bir göstergesi hem de sosyal yardımlaşmanın güçlü bir aracıdır. Dini hükümlere göre kurban kesmek, özellikle Hanefî mezhebinde vacip bir ibadet iken, diğer mezheplerde kuvvetli bir sünnettir. Kurban kesen kişinin eti doğru şekilde dağıtması, fakirleri gözetmesi ve niyetini Allah rızası üzerine kurması gereklidir. Sadece parasını fakire vermek, kurbanın yerini tutmaz; ibadet yönüyle eksik kalır.
Dolayısıyla, kurban kesme imkânına sahip olan Müslümanların bu ibadeti ifa etmeleri, dini ve toplumsal sorumluluklarını yerine getirmeleri açısından büyük önem arz etmektedir.