Cesur Yürek


Kadının Işığı Yanmadan Toplum Aydınlanmaz”

Köşe Yazısı


Kadının Işığı Yanmadan Toplum Aydınlanmaz”

5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü…
Takvimde bir gün gibi görünse de, aslında bir toplumun vicdanını, adalet duygusunu ve medeniyet seviyesini sorguladığı özel bir tarihtir. Türkiye için bu gün daha da anlamlıdır; çünkü 5 Aralık 1934’te Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı verilmiş, dünya ülkelerinin çoğundan önce çok kıymetli bir adım atılmıştır.

Atatürk, kadınların toplumdaki yerini her fırsatta vurgulamış ve şu sözlerle tarihe not düşmüştür:
“Dünyada her şey kadının eseridir.”
Bu yalnızca bir övgü değil, bir vizyondu. Kadının siyasette, eğitimde, meslek hayatında aktif rol almasını savunarak, çağdaş bir toplumun kadın-erkek birlikte yükseleceğini göstermişti.

Hz. Muhammed’in Kadına Verdiği Değer

Kadın hakları yalnızca modern dünyanın değil, köklü inançların da temel bir konusudur. İslam’ın doğuş döneminde Hz. Muhammed (sav), kadınların haklarını güçlendiren, onların toplumdaki konumunu yükselten önemli örnekler ortaya koymuştur.

O dönem Arap toplumunda kadınların çoğunlukla yok sayıldığı, haklarının bulunmadığı bir kültür hâkimken, Hz. Muhammed kadınların statüsünü değiştiren bir anlayış getirmiştir.

Onun şu sözü, kadına verdiği değerin en açık göstergelerinden biridir:
“Cennet, annelerin ayakları altındadır.”
Bu ifade, yalnızca bir saygı cümlesi değil, kadının toplumdaki yerini en yüce mertebeye taşıyan bir mesajdır.

Yine kadınlara iyi davranmayı şu sözlerle öğütlemiştir:
“Sizin en hayırlınız, kadınlara karşı en iyi davrananınızdır.”

Hz. Muhammed kadınların miras, evlilik, mülkiyet, eğitim gibi alanlarda hak sahibi olmalarını desteklemiş, kız çocuklarının yaşam hakkını ve değerini korumuş, kadınların toplumsal hayatta aktif rol almasına bizzat öncülük etmiştir. Bu yaklaşım, o dönem için büyük bir devrim niteliğindedir.

Geçmişten Bugüne Ortak Bir Hakikat

Görüyoruz ki ister Atatürk’ün modernleşme adımları, ister Hz. Muhammed’in adalet ve merhamet merkezli yaklaşımı olsun…
İki büyük yol gösterici de kadının toplumdaki yerini güçlendirmeyi ortak bir insanlık görevi olarak görmüştür.

Bugün hâlâ kadınların eğitimde, iş yaşamında, siyasette, sosyal hayatta eşit şartlara kavuşması için yapılması gerekenler vardır. Kadının sesi kısmadan, emeği görünür kılınmadan, adaleti sağlanmadan gelişmiş bir toplumdan söz etmek mümkün değildir.

Çünkü unutmayalım:
Kadın ışığını kaybederse, toplum karanlıkta kalır.

Tahkim Kurulu'ndan peş peşe onamalar! Bahis cezaları ve Sallai kararı netleşti!

Engelleri aşarak İzmir'e gurur yaşattılar!

Derbide beraberlik

Türkiye Milli Paralimpik Komitesi'nde Murat Aksu güven tazeledi

İstanbul Yarı Maratonu için kayıt zamanı

Fenerbahçeli futbolcular köşeyi dönecek

Bursa Osmangazili atletler Portekiz biletini kaptı

İstanbul Beylikdüzü’nde “Yogayla Beden Uyanışı” etkinliği

Darüşşafaka koşucusu İnci Naz Sönmez maratonun 'en iyi koşucusu' seçildi

Ankaralı minik yürekler Tüpraş Stadyumu'nda Beşiktaş coşkusu yaşadı