Fidye ve Fitre Arasındaki Fark Nedir?
Ramazan ayı, Müslümanlar için manevi bir arınma ve paylaşma ayıdır. Bu ayda ibadetlerin en önemlilerinden biri olan oruç, maddi ve manevi sorumlulukları da beraberinde getirir. Oruç ibadetiyle birlikte sıkça karıştırılan kavramlardan ikisi ise fidye ve fitredir. Her ne kadar her ikisi de ihtiyaç sahiplerine yapılan maddi yardımlar olsa da, bağış amacı ve yükümlülük açısından farklıdır.
Fidye Nedir? Kimler Verir?
Fidye, Ramazan orucunu tutmaya gücü yetmeyen kişilerin yerine getirmesi gereken bir mali ibadettir. Bu durum, sağlık problemi olanlar veya yaşlılık sebebiyle oruç tutamayan kimseler için geçerlidir. Yani fidye, kişinin iradesi dışında gelişen bir mazeretten dolayı oruç tutamaması halinde, tutamadığı her oruç günü için maddi bir bedel ödemesi anlamına gelir.
Fidye vermek zorunda olan kişiler şunlardır:
Kronik hastalar: Oruç tutmaları halinde sağlıkları bozulacak olan kişiler.
Yaşlılar: Oruç tutamayacak kadar yaşlı olup, sağlığı el vermeyenler.
Hamile veya emziren kadınlar: Eğer oruç tutmaları hem kendilerine hem de bebeklerine zarar verecekse, fidye verebilirler.
Sürekli ağır işte çalışan ve sağlık sorunları yaşayan kişiler: Oruç tutmaları durumunda ciddi sağlık problemleri yaşayacak olan kişiler fidye verebilir.
Fidye, tutulamayan her bir oruç günü için ödenir ve bu miktar, bir fakirin bir günlük yiyecek ihtiyacını karşılayacak kadar olmalıdır. Ancak kişi daha sonra sağlığına kavuşur ve oruç tutabilecek hale gelirse, fidye yerine oruçlarını kaza etmesi gerekir.
Fitre Nedir? Kimler Verir?
Fitre ise fidyeden farklı olarak, oruç tutan herkesin bayrama ulaşmasının bir şükrü olarak verdiği bir sadakadır. Fitre, Ramazan orucunu tutmuş veya tutmamış olsun, maddi durumu yerinde olan her Müslümanın vermesi gereken bir ibadettir.
Fitre vermekle yükümlü olan kişiler şunlardır:
Dinen zengin sayılan Müslümanlar (Nisap miktarı mala sahip olanlar).
Belli bir maddi duruma ulaşmış olup, temel ihtiyaçları dışında borçsuz şekilde geçimini sağlayabilen kişiler.
Aile reisleri, kendi geçimlerinden sorumlu oldukları kişilerin de fitresini vermekle yükümlüdür (örneğin; küçük çocuklarının fitrelerini de babaları verir).
Fitre, Ramazan Bayramı'ndan önce ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmalıdır. Bu sadaka, toplum içinde dayanışmayı artırır ve yoksulların da bayram sevincine ortak olmalarına vesile olur.
Fidye ile Fitre Arasındaki Farklar
Fidye ve Fitrenin Miktarı Ne Olmalıdır?
Fidye ve fitre miktarı, bir kişinin günlük yemek ihtiyacını karşılayacak kadar belirlenmelidir. Diyanet İşleri Başkanlığı, her yıl ülke şartlarına göre fidye ve fitre miktarını açıklar. Ancak önemli olan, verilen miktarın kişinin kendi yiyebildiği yiyecek standardına uygun olmasıdır. Yani, kişi kendi sofrasında nasıl besleniyorsa, fitre ve fidyesini de o ölçüde vermelidir.
Sonuç olarak, fidye zorunlu bir telafi iken, fitre gönüllü ama vacip bir yardımlaşmadır. Her ikisi de toplumun ihtiyaç sahibi kesimlerine destek olmayı amaçlayan ibadetlerdir ve Ramazan ayının ruhuna uygun olarak, paylaşmayı ve dayanışmayı artıran önemli birer sorumluluktur.
İlahiyatçı Araştırmacı Yazar CESUR YÜREK