Her yıl 3 Aralık’ta tüm dünyada kutlanan Engelliler Günü, sadece bir farkındalık etkinliği değil; toplumsal vicdanın, birlik duygusunun ve insan onuruna verilen değerin yeniden hatırlandığı özel bir gündür. Bu gün, engelli bireylerin hayatın her alanında var olması gerektiğini, fırsat eşitliğinin bir lütuf değil bir hak olduğunu bizlere bir kez daha gösterir.
Engellilik, doğuştan ya da sonradan meydana gelebilir; ama unutulmamalıdır ki engelli olmak bir kusur değil, insan olmanın çeşitliliğidir. Toplumları güçlü kılan şey; farklılıkların bir araya gelmesi, herkesin hayatın içinde eşit şekilde yer bulabilmesidir. Bu nedenle 3 Aralık, sadece engelli bireylerin değil, tüm toplumun ortak sorumluluğunu hatırlatır.
Engel Değil, Sorumluluk Var
Engelli bireylerin karşılaştıkları zorlukların büyük bölümü fiziksel engellerden değil; toplumsal bakış açısından, fırsat eşitsizliklerinden ve erişilebilirlik eksikliklerinden kaynaklanır. Bir kaldırım rampası, bir asansör, bir iş fırsatı ya da bir eğitim imkânı… Bunlar bir lütuf değil, birer temel haktır.
Asıl engel, gönüllerdeki uzaklıktır.
Bir toplum, en zayıf halkasını koruduğu sürece güçlüdür. Engelli bireyleri anlamak, onları dinlemek, desteklemek ve hayatın her alanına katılmalarını sağlamak toplumsal bir borç değil, insani bir gerekliliktir.
Dayanışma Kültürü Toplumları Ayakta Tutar
Bugün Türkiye’nin birçok noktasında olduğu gibi Bayrampaşa’da da engelli bireylerin eğitimden spora, sanattan sosyal yaşama kadar pek çok alanda aktif hale gelmesi için ciddi çalışmalar yürütülüyor. Rehabilitasyon merkezleri, özel eğitim birimleri, sosyal destek programları ve farkındalık etkinlikleri bu mücadelenin en görünür örnekleri.
Engelli bireylerin başarı hikâyeleri bize şunu gösteriyor:
Fırsat verilirse, her birey kendi ışığıyla topluma değer katabilir.
3 Aralık Sadece Bir Gün Değil, Bir Mesajdır
Engelliler Günü’nün anlamı, bir günlük etkinliklerle sınırlı değildir. Bu gün; sokakta, okulda, iş yerinde, sosyal hayatta tüm yıl boyunca sürecek bir duyarlılığın başlangıç noktası olmalıdır.
Toplumsal bilinç, ancak süreklilikle güçlenir.
Bir tebessüm, bir destek, bir anlayış bazen fiziksel bir tedaviden bile etkili olabilir.
Son Söz
Engelli bireyler bu toplumun misafiri değildir; bu toplumun eşit ve değerli bireyleridir. Onlara sağlanan her imkân, aslında toplumun insani seviyesinin bir göstergesidir.
3 Aralık, hepimize şu gerçeği hatırlatır:
Engelleri kaldırmak, önce gönüllerde başlar.
Birlik, dayanışma ve anlayışla aşılmayacak engel yoktur.
